Türk Mitolojisinde Tanrılar ve Tanrıçalar
Türk Mitolojisi
Türk mitolojisi, nesilleri büyüleyen kadim inanç ve hikâyelerden oluşan zengin bir dokudur. Kökleri Avrupa ile Asya’yı birbirine bağlayan topraklara dayanan Türk mitolojisi, farklı kültür ve medeniyetlerden ilham alarak benzersiz ve büyüleyici bir mit ve efsane koleksiyonu ortaya çıkarıyor. Bu masallar Türk halkının tarih boyunca inançlarına, değerlerine ve geleneklerine bir bakış sunuyor.
Türk Mitolojisinin Kökenleri ve Etkileri
Türk mitolojisinin kökenleri günümüz Türkiye’sinde gelişen eski Anadolu uygarlıklarına kadar uzanabilir. Hititler, Frigler ve Lidyalılar gibi bu uygarlıkların her biri Türk mitolojisinin gelişimine kendine özgü şekillerde katkıda bulunmuştur. Yunanlılar ve Persler gibi komşu kültürlerin etkisi de Türk mitolojisinin şekillenmesinde önemli rol oynamıştır.
Türk mitolojisinin en önemli etkilerinden biri Şamanizm kavramıdır. İnsan ile manevi dünya arasındaki bağlantıyı vurgulayan bir inanç sistemi olan Şamanizm, Türk kültürüne derinlemesine yerleşmiştir. Türk mitolojisindeki tanrı ve tanrıçaların birçoğu doğal unsurlarla ilişkilendirilir ve iyileştirme ve koruma gücüne sahip olduklarına inanılır.
Türk Mitolojisinde Anahtar Tanrılar
Türk mitolojisi, her biri kendine özgü niteliklere ve öneme sahip olan tanrı ve tanrıçalardan oluşan bir panteonla doludur. Türk mitolojisindeki tanrıların en önemlileri arasında göklere ve yere hükmeden yüce tanrı Tengri vardır. Tengri gökyüzü, gök gürültüsü ve şimşekle ilişkilendirilir ve her şeyin yaratıcısı olarak saygı görür.
Türk mitolojisinde öne çıkan bir diğer tanrı ise iyilik ve bereket tanrısı Ülgen’dir. Ülgen sıklıkla halka refah ve bereket getiren yaşlı, bilge bir adam olarak tasvir edilir. Ayrıca hayvanların koruyucusu ve doğal dünyanın koruyucusu olduğuna inanılıyor.
Türk mitolojisinde Gök Tanrı asıl yaratıcı güçtür, Kayra Han’ın babasıdır. Şeytan Erlik Han yeraltının hakimidir. Ülgen ise gökyüzünün 16. katında oturur, Kayra Han’ın oğludur. “Barak Ata” Moğol ve Türk Mitolojilerinde Moğollar’ın türediği varsayılan köpek başlı yaratığa verilen addır, “Nokay Eçege” olarak da bilinir. “Umay” doğurganlığı ve bereketi simgeler. Üç boynuzu vardır, beyazlar içindedir ve doğacak çocukları o seçer. Ülgen, Umay ve Barak Ata daha sonraları tanrılaştırılmışlardır.
Kuyaş Türk toplumlarında Güneş tanrısı düşüncesini simgeler. Maygıl ise suların tanrısıdır. Savaş tanrısı ise Elbis’tir.
“Altay Türkleri” gökyüzünün on yedi tabakadan oluştuğuna ve en üst katın bütün tanrıların babası sayılan “Kayra Han”ın yaşadığına inanırlardı. Bu tanrıdan üç farklı tanrı ortaya çıkmıştı. Bu tanrıların ilki göğün on altıncı tabakasında altın bir taht üzerinde oturan “Ülgen” idi. İkincisi dokuzuncu katta yaşayan “Kızagan” ve üçüncüsü de yedinci katı kendine yurt edinmiş olan “Mergen ” di. Ayrıca bu tabakada yeri ve göğü aydınlatan “Gün Ana” adındaki “Ay Ata” da yaşamaktaydı. Beşinci tabakada ise “Yaratanlar Yaratanı” olarak adlandırılan “Katay Han” yaşıyordu.
Türk Mitolojisindeki Hikayeler ve Efsaneler
Türk mitolojisinin hikayeleri ve efsaneleri macera, aşk ve ahlaki derslerin büyüleyici bir karışımıdır. En ünlü hikayelerden biri, nesilden nesile aktarılan kahramanlık hikayelerinin bir derlemesi olan Dede Korkut destanıdır. Bu hikayeler, efsanevi kahramanların maceralarını ve onların efsanevi yaratıklara ve kötü güçlere karşı verdiği cesur mücadeleleri anlatıyor.
Türk mitolojisindeki bir diğer popüler efsane ise ölümsüzlük arayışına çıkan kahraman Gılgamış’ın hikayesidir. Bu eski hikaye ölümlülük, dostluk ve sonsuz yaşam arayışı temalarını araştırıyor. Gılgamış’ın hikayesi farklı kültürlerdeki insanlarda yankı uyandırdı ve ölümsüz bir başyapıt olarak kutlanmaya devam ediyor.
Kökleri Orta Asya Şamanlığına kadar dayanmaktadır. Şamanizm Grönland’dan Doğu Sibirya’ya kadar yayılan geniş bir alan üzerinde yaşayan birçok Türk-Moğol kavimleri, hattâ Laponlar ve Eskimolar arasında yaygın olan ortak bir “sihrî dîn” sistemidir.
İslâmiyet ve Hristiyanlığın tam olarak nüfuz etmeyi başaramadığı yörelerde halâ hâkim olan bu din, onların sonradan girdiği bölgelerde bile ikinci plânda yaşamaktadır. Sekizinci yüzyıldan beri Türkler arasında yayılmaya başlayan Budizm, Maniheizm, İslâm ve Hristiyanlık etkilerine rağmen Şamanizm, yabancı inançları bünyesine toplayabilmesi nedeniyle gücünden pek bir şey kaybetmemiştir. Bu nedenle de Şamanizm’e “Türk paganizmi” adı da verilebilir.
Onda en belirgin surette görünen nitelik gök tabakaları, Âhiret ve tanrılar âlemi ile zenginleştirilen bir “Çok – Tanrıcılık” yanında, yine aynı zenginliğe hâiz olan bir Natürizm’in süregelmesidir.
Gerek sihir gerekse dîn şeklinde Türk mistisizminin izlerinine aşağıda yeniden gözden geçirilen Türk inançlarında da rastlamak mümkündür:
- Yakutlar insanın ölümünden sonraki kaderi hakkında belirsiz bir fikre sahiptir. Cennet ve cehennem hakkında herhangi bir fikre sahip değillerdir. Ölümden sonra yaşam ile ilgili görüşleri Yunan veya Arap mitolojisindeki gibi “réel – şe’ni” ve mahsus unsurlardan oluşmaktadır. Aralarından çoğu Âhiret hayâtını bile düşünmezler.
- Bütün Animistler gibi ruhların tekrar yaşadıkları eski topraklar etrafında dolaştığına ve insanları rahatsız edeceğine inanırlar. Ruh hakkındaki tasavvurları tamamıyla maddî ve mahsus eşya tasavvuruna bağlıdır. Ruh, insandan ayrı olup ağırlığa ve mekâna sahip olan bir mevcudattır. Bu ferdî ruhların üstünde yukarı ve aşağı göklerde büyük cetlerin mâbutlaşmış olan ruhları vardır. Onlar da her şeyden önce maddî bir varlığa sahiptir. Yerler, içerler, kızarlar ve tüm beşerî ihriraslara sahiptirler. Onlarla insanlar arasında bazen dostça bazen de düşmanca ilişkiler mevcuttur.
Türk Mitolojisinde Tanrıçalar
Türk mitolojisinde tanrıçaların gücü ve bilgeliği de övülür. En çok saygı duyulan tanrıçalardan biri ana tanrıça ve doğurganlığın koruyucusu Ana’dır. Ana’nın toprakla ilişkilendirildiği ve toprağa bolluk ve refah getirdiğine inanılıyor. Çoğunlukla doğanın hayat veren gücünü simgeleyen besleyici bir figür olarak tasvir edilir.
Türk mitolojisindeki bir diğer tanrıça ise bereket ve şifa tanrıçası Ataegina’dır. Ataegina’ya kadınların hamisi olarak tapınılır ve doğurganlık verme, annelerin ve çocukların refahını koruma gücüne sahip olduğuna inanılır. Onun etkisi, kendisine adanan birçok ritüel ve gelenekle bugün Türk kültüründe hala hissedilmektedir.
Türk Mitolojisinde Semboller ve Ritüeller
Semboller ve ritüeller Türk mitolojisinde ayrılmaz bir rol oynamakta, manevi dünyayla bağlantı kurmanın ve tanrı ve tanrıçalara saygı göstermenin bir aracı olarak hizmet etmektedir. Örneğin ay ve yıldız, Türk kültüründe yaygın olarak tanınan sembollerdir ve kökleri antik mitolojiye dayanmaktadır. Hilal, doğurganlık ve yaşam döngüleriyle ilişkilendirilen gök cismi olan ayı temsil ederken, yıldız ise ilahi ışığı ve rehberliği simgelemektedir.
Ateşte yürüme töreni gibi ritüeller Türk mitolojisinde de uygulanmaktadır. Bu tören sırasında katılımcılar bir tür arınma ve tanrılara olan bağlılıklarını göstermek için yanan kömürlerin üzerinde yürürler. Bu ritüeller, Türk mitolojisinin kalıcı etkisinin ve çağdaş kültürdeki devam eden ilgisinin bir hatırlatıcısıdır.
Çağdaş Kültürde Türk Mitolojisi
Türk mitolojisi aradan geçen zamana rağmen gelişmeye ve çağdaş kültüre ilham vermeye devam ediyor. Etkisi çeşitli sanat, edebiyat ve medyada görülebilir. Türk yazarlar ve film yapımcıları genellikle mitolojik temalardan ve karakterlerden ilham alıyor ve eserlerine eski bir mistisizm ve merak duygusu aşılıyor.
Ayrıca ülke genelinde Türk mitolojisine adanmış kutlamalar ve festivaller düzenleniyor ve hem yerli halkın hem de turistlerin ilgisini çekiyor. Bu etkinlikler geleneksel müzik, dans ve hikaye anlatımını sergileyerek Türk mitolojisinin zengin mirasının daha derin anlaşılmasını ve takdir edilmesini sağlıyor.
Türk Mitolojisine İlişkin Ünlü Yerleri ve Eserleri Keşfetmek
Türk mitolojisiyle daha derin bir bağlantı kurmak isteyenler için keşfedilecek çok sayıda ünlü yer ve eser bulunmaktadır. Örneğin Truva antik kenti, mit ve efsanelerle doludur; kalıntıları, kuşaktan kuşağa aktarılan hikayelerin somut bir hatırlatıcısıdır. Göbekli Tepe arkeolojik alanı, binlerce yıl öncesine dayanan ve eski uygarlıkların dini uygulamaları ve inançları hakkında fikir veren dikkat çekici bir başka yerdir.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri ve Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi gibi müzeleri ziyaret etmek, antik eserleri ve Türk mitolojisinden sahneleri tasvir eden sanat eserlerini görme fırsatı sağlıyor. Bu hazineler Türk mitolojisinin canlı ve büyüleyici dünyasına bir bakış sunuyor.
Türk Mitolojisinin Daha Fazla İncelenmesi için Kaynaklar
Türk mitolojisinin derinliklerine inmek isteyenler için her merakı giderecek kaynaklar mevcut. Louis Herbert Gray’in “Tüm Irkların Mitolojisi” ve Matt Clayton’un “Türk Mitolojisi: Türk Halk Masalları ve Mitolojik Yaratıklar İçin Büyüleyici Bir Kılavuz” gibi kitapları, Türk mitolojisine ve onun çeşitli yönlerine kapsamlı bir genel bakış sunmaktadır. Mythopedia ve Türk Mitoloji Veritabanı gibi çevrimiçi platformlar, daha ileri araştırmalar için zengin bilgi ve kaynaklar sunar.
Türk mitolojisinin hazinelerini gün yüzüne çıkarmak, yüzyıllar boyunca Türk kültürünü şekillendiren kadim inanç ve hikâyelere büyüleyici bir yolculuk sunuyor. Doğanın güçlerini bünyesinde barındıran tanrı ve tanrıçalardan, kahramanca arayışlar ve efsanevi yaratıkların destansı hikayelerine kadar Türk mitolojisi zengin bir bilgelik, ilham ve büyü zenginliği sunar. Türk mitolojisinin eskimeyen masallarını ve geleneklerini keşfetmeye ve kutlamaya devam ettikçe, ortak insanlık mirasımızla daha derin bir bağ keşfediyoruz.
CTA: Türk mitolojisinin büyüleyici dünyası ilginizi çekiyorsa sizi kendi keşfinize davet ediyorum. Kendinizi kadim hikayelere kaptırın, efsanevi yerleri ziyaret edin ve Türk mitolojisinin kalıcı büyüsünü keşfedin.